ÇÖKEKKÖYÜ52

ein Bild ein Bild
   
 

COKEKKOYU52

COKEKKOYU52.tr.gg/
BULUŞMA NOKTAMIZ

HAZİRAN 2011 :
GÜZEL GÜNLER BİZLERİN OLSUN
SEVGİLİ HEMŞERİLERİM, ZİYARET SAYFAMIZA ACİZANE FİKİR VE KATKILARINIZI BEKLİYORUZ SLMLAR.!...
ENGİN CAN
  YURDUM İNSANI

TÜRKLERE ÖZGÜ

1. “Nerelisin ?” sorusuna cevap aldıktan sonra otomatikman “içinden mi?” diye sormak.
2. Amca, hala, dayı, teyze, görümce, kayınço, enişte, elti, bacanak, kaynana, kayınpeder, baldız, yenge, amcaoğlu, halaoğlu, dayıoğlu, vb. gibi akrabalık terimleri.
3. Gelin-Kaynana çekişmesi.
4. Sigarayı çoraba veya kulak arkasına koymak.
5. Düğünlerde, eğlencelerde, toplantılarda, vb. Alkol alıp nara atmak, olay çıkartmak.
6. Kuru fasulye-pilav-cacık, at-avrat-silah, devlet-mafya-polis, kavun- beyazpeynir-rakı, metin-ali-feyyaz, karpuz-peynir-ekmek, vb. gibi üçlemeler.
7. Yürüyüş veya dolaşma esnasında eline tesbih, değnek, sopa, vb. almak.
8. Yabancı dil öğrenirken önce küfürleri öğrenmek, yabancılara Türkçe öğretirken önce küfürleri öğretmek.
9. Yolculuk esnasında yanındakine “Yolculuk nere hemşerim?” diye sorarak muhabbete başlamak.
10. Çırak-kalfa-usta ilişkisi.
11. Büyüklerin yanında sigara-içki içmemek, bacak bacak üstüne atmamak.
12. Mektuplarda “büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden” öpüp “kestane kebap, acele cevap” beklemek.
13. Kendini tanıttıktan sonra diğer yarışmacı arkadaşlara başarılar dilemek.
14. Japonları kastederek “adamlar yapmış abi!” demek.
15. Ortaokul ve lisedeki ani-hatıra defterlerine yazarken “bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için… ” diye başlamak.
16. “Bizim askerdeyken bir çavuş vardı…” diye başlayan askerlik anıları.
17. Ütü ütülemek, su sulamak, boya boyamak, uyku uyumak,
yangın yanması, ölü ölmesi, vb. gibi dumur yaratan deyimler.
18. “Geldiniz mi?” veya “Siz mi geldiniz?” gibi gereksiz sorular.
19. “Kim O?” sorusuna “Ben!” diye cevap vermek.
20. Telefonu açan kişiye kendini tanıtmadan “orası neresi?” veya “sen kimsin?” gibi sorular sormak.
21. Neredeyse herkese, her şeye takma isim bulmak.
22. Misafir gelince hemen cay suyu koymak.
23. “Senin paran burada geçmez!” deyip karsıdakinin eline sarılmak.
24. Paraları cüzdana veya cebe koyarken Atatürk resimlerinin ayni tarafa gelmesine dikkat etmek.
25. Düğün, lokanta, vb. gibi yerlerde masaları birleştirerek oturmak.
26. Büyüklerin “Biz sizin yasınızdayken…” diye başlayan serzenişleri.
27. Düğünlerdeki takı merasimleri.
28. Otobüs, uçak, hastane, vb. gibi cep telefonu kullanmanın yasak olduğu yerlerde gizli gizli cep telefonu ile konuşmak.
29. “Hamili kart yakinimdir!.”
30. Yüzsüzce rüşvet istedikten sonra abartıp “Helal et” demek (yaşanmış).
31. Bir ise başvururken muhtardan onaylı ikametgah, fotoğraf, nüfus cüzdanı sureti, noterden onaylı diploma fotokopisi, askerlik belgesi vb. gerekmesi.

      SAYIM BÖYLE YAPILIR 

      Bu olay gerçek. Alın size Aziz Nesin hikayelerini gölgede bırakacak eski zamanlardan bir vaka. Tarım ve Köyişleri Bakanlığından bir bürokratın anlattıklarını gülmekten kasıklarınızı tutarak okuyacaksınız:
      Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nda bir bürokrat bize devletin eskiden nasıl istatistik yaptığını ve bürokrasinin işleri takip etmesindeki duyarlılığı çok güzel bir örnekle anlattı.
      Bürokratın anlattığına göre bir dönem Tarım Bakanlığı, İl Müdürlükleri'ne bir yazı yazar ve "İlinizin bulunduğu bölgedeki karga, yaban domuzu, üveyik gibi tarımsal üretime zarar veren yabani hayvanların sayısını çıkartın bize yollayın" der. Der ve komedi bu noktada başlar. Sayım işleminin devamını Referans Gazetesinin başket kulisinden aktarıyoruz: 
     İl müdürlerini alır bir düşünce... Adı üstünde zararlı ve yabani hayvan bunlar. Nasıl sayacaksın? Sonunda kendi aralarında 'istişare' ederek bir formül bulurlar. Buna göre bölgenin büyüklüğüyle orantılı olarak her il müdürü bir rakam yazıp bakanlığa yollar. Kimi 30, kimi 20 yaban domuzu olduğunu bildirir.
      Aradan 1yıl geçer, "Ses seda çıkmadı Bakanlık'tan..." diye sevinirlerken Bir yazı daha... "Bölgenizdeki yaban domuzlarının son durumu nedir? Şayet sayıları 150'yi aşarsa 'sürek avı' başlatın." Sürek avı başlaması için gerekli bürokratik işlemler ve nasıl ekipler oluşturulacağı, vurulan domuzların kuyruklarının kesilerek ispatlanması gerektiği gibi formaliteler sıralanır. İl Müdürleri yeni sayıyı, hayvanların çoğalabileceği varsayımıyla 5'er, 10’ar artırıp bildirmişler. İş, yıllarca böyle devam etmiş. 
     Bürokratımızın tayini bir gün Tunceli Tarım İl Müdürlüğü'ne çıkmış. Göreve başlamasının ardından yine bakanlığın aynı yazısı... Hemen, bir sene önce gönderilen yazıyı çıkarmış ki ne görsün. Domuz sayısı 149... Domuzu 1 tane artırsa sürek avı başlamak zorunda kalacak. Hayvanların kuyrukları, ödenek... Kendi kendine (Ben bu sayıyı 50'ye düşürüyüm, kimse farketmez) demiş ve yazıyı göndermiş.
     Bir ay sonra Bakanlık'tan bir yazı. Yazıda (Geçen yıl bölgenizde yaban domuzu sayısı 149 idi. Siz 50 olduğunu yazmışsınız. Ne oldu 99 yaban domuzuna...) diye soruluyor. Bürokrat oturmuş ve düşünmüş, bir formül bulup Bakanlığa yazmış. Yazıda, (Evet geçen yıl sayı 149'du. Ancak sayıları artınca köylüler resmi olmayan yollardan sürek avı başlattılar, hiçbirini de vuramadılar. Domuzlar sınır ilimiz olan Erzincan'a geçti) demiş. Bürokratın belirttiğine göre "Hayvanları vurduk" dese, bakanlık kuyruklarını isteyecek. Bakanlık hemen olayın takipçisi olmuş ve Erzincan il müdürüne bir yazı yazmış. Yazıda (Bölgenizde 100 yaban domuzu olduğunu yazıyorsunuz. Ancak, Tunceli İl Müdürlüğü 99 adet domuzun bölgenize geçtiğini bildirdi. O hayvanları bulun. Sayı 150'yi aştığı için de hemen ekipleri toplayarak sürek avı yapın) diyormuş. Erzincan İl Müdürü düşünmüş ve Bakanlığa cevap yazmış. Cevapta, (Evet doğrudur. Tunceli'nin 99 domuzu sınırımızdan girdi.Ancak hızlarını alamayarak sınırımızı aşıp Erzurum il hudutlarına geçtiler) deyip işin içinden sıyrılmış. Bakanlık hemen Erzurum İl Müdürlüğü'nden hayvanların bulunup sürek avı başlatılmasını istemiş. Erzurum İl Müdürü Erzincan il müdürünü arayıp olayı sormuş, akıl almış. Bakanlığa (Doğru 99 domuz bölgemize girdi ancak peşlerine düştük, ancak Ağrı İl Sınırı'na girdiler) demiş.  Bakanlık bu kez Ağrı il müdürlüğüne bir yazı yazmış.Ağrı İl Müdürü Erzurum İl Müdürünü aramış. Ve o da bakanlığa (Evet doğru bizim sınırdan girdi ama ülke sınırlarını aşıp Ermenistan'a geçti) diyerek olaya Tarım Bakanlığı nezdinde bir son vermiş.
    Bürokratımız (artık Dışişleri Ermenistan'ı aramış mıdır bilmiyorum. Ama Biz envanter işinden böyle sıyrıldık) diye kurnazca gülümsüyordu.. 

        HASSAS ARKADAŞIN FERYADI  
Bu zamana kadar bana zincir e-posta gönderen tüm dost ve arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim;
    Sayelerinde tuvalet temizlemekte kullanıldığını öğrendiğim kolayı içemez oldum. 
    Aids virüsü taşıyan iğneler kıçıma batar korkusuyla sinemaya gidemez oldum.
    Deodorantlar kanser yapıyor diye sayelerinde artık bir domuz gibi kokmaya başladım.
    Telefon hattımı kullanıp bana borç takarlar korkusuyla telefonlara da cevap vermiyorum.
     İçinden fare ya da fare zehiri çıkar diye hiçbir kutu içeceği içmiyorum.
     Çok sevdiğim içkime ilaç koyup beni uyuturlar,organlarımı çalarlar ve buz dolu bir küvetin içinde uyanırım diye bana yaklaşanları da tersliyorum.
     Neyim var neyim yoksa satıp hastanede yatan ve büyük ihtimalle ölmek üzere olan çocuklara yatırmayı düşünüyorum.
Mail listesine katılırsam alacağım söylenen para, bilgisayar, cep telefonu ya da gezileri beklemekten de evden dışarı çıkamaz oldum.
    Tuz Gölü'ne Konya'nın katkılarından dolayı yemeklerim tuzsuz tatsız.
    Msn paralı olacak; Adam yeşerecek mi,sararacak mı beklemekten de gına geldi. 
      Excel hala ne zaman emekli olacağımızı da bildirmedi.
Bir maili forward etmedim, başıma ne belalar gelecek diye korkuyla beklemekten ruh sağlığımı da Kaybettim. 
     Multipl skleroz olunuyormuş diye diyet ürünleri düşmanıma bile tavsiye etmiyorum. 
     Yerli malı kullanacağım derken marketlerde barkodu 869 ile başlayan ürünleri aramaktan da gözlerimin biraz daha bozulduğunu farkettim.
      Sevgili dost ve arkadaşlarımdan gelen;  'lütfen okuyunuz', 'çok önemli', 'aman virüse dikkat', 'bilmem kim para dağıtıyor', 'en az beş kişiye yolla', 'inanmadım ama doğruymuş', 'kişiliğini test et', 'tıkla para yolla, tıkla yardım et', 'bilmemkim seni gözetliyor', 'bilmem kime mail at, haddini bildir', 'onu yeme bunu ye' şeklinde başlayan kerameti kendinden menkul, nev'i şahsına münhasır bu mailler sayesinde hep beraber 'kafayı çizme'ye ne kadar yakın olduğumuzu da müşahade etmiş oldum.
   ŞİMDİ: Eğer bu maili 60 saniye içinde 1200 kişiyegöndermezsen;
Bilesin ki bir kuş sabah akşam kafana sıçacak ve hayatı sana dar edecektir.      Bir Dost... 

   SÜRÜCÜ BELGESİ İÇİN BİLİNMESİ GEREKENLER...
   Aşağıda ehliyet sınavlarında bugüne kadar sorulmuş en ilginç soruları bulacaksınız. Maalesef tüm sorular gerçektir. Bakın da gülün ağlanacak halimize. 
Kaynak: Sürücü Kursu Eğitim Rehberi, Derya Dağıtım A.Ş. 

> 1 - Aşağıdaki işlemlerden hangisi ilkyardımdır?
> a) Yaralanan kişiyi dövmek
> b) İtfaiye çağırmak
> c) Komşuları yardıma çağırmak
> d) Kanamayı durdurmak

> 2 - İlkyardım çantası aracın neresinde bulunmalıdır?
> a) Arka sağ tekerin içinde
> b) Aracın içinde arka sağ tarafta.
> c) Motor kaputu içerisinde
> d) Ön torpido gözünde

> 3 - Shock pozisyonu aşağıdakilerden hangisidir?
> a) Sırt üstü yatış, ayaklar biraz yukarıda, üstü örtülü
> b) Sandalyede oturma, kolları yukarı kaldırma
> c) Diz üstü oturarak kafa sallama
> d) Masanın üzerine çıkıp kitap okuma

> 4 - Derin yanıklara olay yerinde aşağıdakilerden hangisi uygulanır?
> a) Baş ağrısı hapı
> b) Mantar merhemi
> c) Şampuan
> d) Soğuk su-buz

> 5 - Güneş çarpması sonucunda hastaya aşağıdakilerden  hangisi uygulanır?
> a) Günes çarpınca denize atılır.
> b) Bele kadar kuma gömülür
> c) Vücut sıcaklığı yavaşca düşürülür
> d) Kendi kendine iyilişmesi beklenir

> 6 - Donma sonucu uyku durumunda olan kimseye aşağıdakilerden hangisi uygulanır?
> a) Uyumaması sağlanır
> b) Yatağa yatırılır ve uyuması beklenir
> c) Beraber uykuya yatılır
> d) Hiçbiri?

> 7 - Burun kanaması olan bir kazazadeye asağıdakilerden hangisi yapılır?
> a) Saçları yolunur
> b) Saçlarına masaj yapılır
> c) Sıcak küvet içine oturtulur
> d) Buruna tampon konulur

> 8 - Bilinci kaybolmus kazazedenin soluk yolunun  tıkanmaması için aşağıdakilerden hangi pozisyon verilir?
> a) Amuda kalkacak şekilde
> b) Sırt üstü yatacak şekilde
> c) Sırtustu yatırılır
> d) Sabit yan pozisyona alınır

> 9 - Açık karın yaralanmalarında organlar dışarı sarkmışsa ne yapılır?
> a) Dışarıdaki organlar poşet içerisine konur
> b) Organlar yara üzerine toplanarak ıslak bezle örtülür
> c) Dışarıya çıkan organlar kesilir
> d) Hiç dokunulmaz

> 10 - Sıcak vurması sonucu bayılan kimseye  aşağıdakilerden hangisi önce uygulanmalıdır?
> a) Derhal kuvvet içerisine yatırılmalıdır
> b) İlac içirilmelidir
> c) Fıkra anlatılmalıdır
> d) Serin bir yerde sock pozisyonuna alınır

> 11 - Solunum zorluğu olan kişiye ilk iş olarak ne yapılır?
> a) Başı okşanır
> b) Ağız boşluğu temizlenir, sonra baş arkaya bükülür
> c) Ağzı kapatılır, hastaneye nakledilir.
> d) Yapay diş takılır

> 12 - Yanık yarası olan bir kazazedenin yarası üzerine asağıdakilerden hangisi uygulanır?
> a) Saç jolesi sürülür
> b) Yoğurt sürülür
> c) Zeytinyağı sürülür
> d) Temiz, ıslak bez örtülebilir

> 13 - Kırıklar neden tespit edilmelidir?
> a) Kazazedenin rahat kahvaltı yapması için
> b) Kazazedenin rahat uyuması için
> c) Kırık kemik uçlarının komşu organlara batarak
> büyük yara açmaması için
> d) Kırığın tespitinin önemi yoktur.

> 14 - Aşağıdaki vakalardan hangisinde yaralı yan yatış pozisyonuna alınır?
> a) Boğulan kişilerde göğüs kemiği kırık olan
> yaralılar
> b) Önemli değil
> c) Egzost gazı ile zehirlenenler
> d) Karnından yaralanmış olanlar

> 15 - İki ayağı olmayan sürücü adayı ortopedi  hekiminin vereceği karara göre hangi sınıf sürücü
> belgesi alabilir?
> a) Böyle şey olmaz
> b) A sınıfı alabilir
> c) E sınıfı alabilir
> d) H sınıfı belgesi alabilir

> 16 - İlkyardım çantası ile ilgili olarak > asağıdakilerden hangisi doğrudur?
> a) Yayalarda ilkyardım çantası bulunur
> b) Deniz araçlarında ilkyardım çantası bulunur ve  uygulanmaz
> c) Herhangi bir trafik kazasında kullanmak için  bulundurulur
> d) İnsan hayatının önemi yoktur

> 17 - Yanık yarası olan bir kazazedenin yarası üzerine aşağıdakilerden hangisi uygulanır?
> a) Tuzlu su dökülür
> b) Ayran sürülür
> c) Salça içirilir
> d) Temiz ıslak bez örtülür

> 18 - Omurga yaralanması olan kazazede oturtulursa ne  olur?
> a) Vücut sıcaklığı artar
> b) Yara mikrop kapar
> c) Felç olur
> d) Saçları dökülür

> 19 - İlaçla henüz intihar ettiği farkedilen kimseye
> ne yapılır?
> a) Küstürülür
> b) Su içirilir
> c) Asit içirilir
> d) Denize götürülür 

NEDEN      NEDEN      NEDEN?
* Neden bozulan otobüsün yolcuları bizim otobüsümüze aktarıldığında onlara mültecilermiş gibi bakarız?

* Neden her gördüğümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalışırız?
* Millet olarak Dünya'da kaybolma kompleksimiz mi vardır?

* Neden insanlar birbirlerine sarılınca sağ-sola sallanırlar?

*Neden öğrenciler ilköğretimin beşinci sınıfına kadar öğretmene "öğretmenim" diye seslenirken altıncı sınıfta bir anda "hocam" diye seslenmeye başlarlar?

*Neden sınavlarda "4 yanlış bir doğruyu götürür" seklinde bir uygulama ile öğrenciler cezalandırılırlar da "4 doğru bil, bir doğru da bizden" seklinde bir kampanya başlatılıp zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?

* Neden insanlar kapalı bir alandan yağmur yağan alana çıkınca kafalarını eğerler? Yağmura duyulan saygıdan mıdır yoksa ondan tırstığımız için midir?

* Neden dükkanını kapatıp giden esnaf, kapıya "10 dakika sonra dönücem" yazar, ne zaman gittiğini nasıl anlarız?

* Televizyona çıkan insanlar neden kendilerini Türkiye'deki bütün insanların izlediğini sanırlar ? Örn: Şu anda 70 milyon kişi bizi izliyor...

* Neden gözlerinden öperim denir? İnsan vücudunda öpülecek daha uygunsuz bir yer var midir? Kimse kimseyi gözünden öpmüş müdür?

* Düğünlerde neden "Dom Dom Kurşunu" ile göbek atılmaktadır. "Bir avcı vurdu beni, bin avcı beni yedi" gibi sözler eşliğinde kendinden geçen başka milletler var midir?

*Neden bazı kızlarımız şirin bir hayvancağız gördüklerinde"
inanmıyorum!"derler, inanılmayacak olan nedir?

*Cumartesi ve Pazartesi'nin neden kendi isimleri yoktur?

* Dolmuşlardaki fiyat tarifesinde "en kısa mesafe" neden "indi-bindi" olarak tabir edilir? Önce inilip sonra mi binilir? Bir terslik yok mudur?

*  Bir programı kurarken neden "kabul ediyorum" ya da "kabul etmiyorum" seçenekleri vardır? O kadar parayı bayılıp bir bilgisayar programı satın aldıktan sonra "kabul etmiyorum" seçeneğini işaretleyen bir takım saf kişiler mevcut mudur?

* Bulmacalarda boru sesinin karşılığı neden hep "ti"dir? Bulmacaları hazırlayan arkadaşlar hiç "ti" diye ses çıkaran boru görmüşler midir?

* Ipana 7 reklamındaki kıza "Ne zamandan beri Ipana 7 kullanıyorsun?" diye soran doktor, Ipana 7'nin yeni bir ürün olduğunu ve reklamdan sadece bir kaç gün önce piyasaya çıktığını bilmemekte midir?

*  Neden futbol takımı olan Ajax "Ayaks" diye okunur da temizlik ürünü Ajax "Ajaks" diye okunur?

* Neden ilanlarda "doktordan temiz araba" diye yazılır? Hipokrat yemininde "arabamı temiz kullanacağım" seklinde bir madde mi vardır?
ADMİN: ENGİN CAN
 
Takvim
ORDU - AKKUŞ - ÇÖKEK KÖYÜ http://ÇökekKöyü52.tr.gg/
 
BURASI;
YAYLA HAVASINDA YETİŞEN,
YEŞİLE VURGUN, MAVİYE TUTKUN,
KAYIKLARA YOLCU OLMUŞ,
GÜLDERENİN TOZLU YOLLARINDAN GEÇMİŞ,
EMÜLLÜNÜN SOĞUK SUYUNDAN
İÇMİŞ,
BAYRAMLARDA CAMİ ÖNÜNDE
GÜREŞLERE TANIK OLMUŞ,
MISIRI BUĞDAYI HAYATBÜKÜ DEĞİRMENİNDE UN OLMUŞ,
GEÇİM KAYNAĞI FINDIKLARI
TEK TEK YOLMUŞ,
OMZUNA KARA PATOZLAR VURMUŞ,
GÖNÜL ORTAKLARININ,
ÇOCUKLUĞUNU VE
GEÇMİŞİNİ, ACI TATLI ANILARINI,
GİZLİ SIRLARINI EMANET ETTİĞİ ÇÖKEK KÖYÜNÜ,
HER AN HASRETLE YÜREĞİNDE TAŞIYANLARIN
BULUŞMA NOKTASIDIR!!!
http://ÇokekKoyu52.tr.gg/
ENGİN CAN
ADMİN: ENGİN CAN
 
KÖYDEN HABER VAR!!!

MEMLEKETİM..................
MEMLEKET HABERİ..........
MEMLEKET HAVASI.........


KÖYÜMÜZDE;
29 MARTTA YAPILAN
MUHTARLIK SEÇİMİNDE
SADIK ÇON
(HALLANÜSÜNÜN SADIĞI)
YENİDEN MUHTAR SEÇİLDİ......
SADIK MUHTARA GÖREVİNDE
BAŞARILAR DİLİYORUZ

ENGİN CAN
ÇÖKEKKÖYÜ52
 

EN SON NEHİR KURUDUĞUNDA,
EN SON AĞAÇ KESİLDİĞİNDE,
EN SON BALIK TUTULDUĞUNDA

İNSANLAR PARANIN YENMEDİĞİNİ
ANLAYACAK!!!
RADYO........http://Çökekköyü52.tr.gg/.........
 
 
ÇÖKEKKÖYÜ52 http://ÇokekKoyu52.tr.gg/ İLETİŞİM: ADMİN ENGİN CAN (05056298958) cokekkoyu52@mynet.com
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol